E-ticaretin Türkiye’deki Payı ve e-ticarette Sahtecilik
Pandeminin tüm dünyada yayılmasıyla birlikte var olan e-ticaret sektörü global perakande pazarında büyük önem kazandı. Online varlığa sahip olan çoğu işletme, e-ticaret pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütmek, lojistik ve teslimat işlemlerini denetlemek için çevrimiçi mağaza ve/veya platformları kullanmaya başladı. eMarketer'e göre, 2022 yılında küresel perakende e-ticaret satışları ilk kez 5 trilyon doları aşacak ve genel perakende satışların beşte birini oluşturacak. Ve 2025 yılına gelindiğinde, toplam harcama yavaşlayan büyümeye rağmen 7 trilyon doları aşacak.
Statista'ya göre, e-ticaret gelirinin yıllık büyüme oranının %14,56 olması bekleniyor ve bu, 2025 yılında tahmini pazar hacminin 1.365,00 milyar dolar olacağını gösteriyor. Bu durum, e-ticaretin geçici bir trend olmadığını göstermektedir. Özellikle omnichannel alışveriş deneyimlerinin yükselmesiyle, dijital alıcılar farklı cihazlar arasında ve çeşitli ticaret platformlarında sorunsuz bir şekilde araştırma yapabilir, göz atabilir, alışveriş yapabilir ve satın alma işlemi gerçekleştirebilir.
Türkiye E-ticaret pazarında sözü geçen ülkelerden biri haline geldi. Türkiye’de rakamlara bakıldığında, e-ticaret sektörünün büyüklüğü, 2022’de gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen 801 milyar TL’lik ekonomik hacme ulaştı.
Türkiye'de 2021 yılında 40.84 milyon tüketici ürünleri e-ticaret kullanıcısı bulunmakta ve toplamda yaklaşık 21.26 milyar Amerikan Doları harcamışlardır. Bu, tüketici ürünleri e-ticaretine kişi başı yapılan harcamanın yaklaşık 521 Amerikan Doları olduğu anlamına gelir. Ayrıca, bu e-ticaret kullanıcılarının yaklaşık %45.5'i mobil telefonları aracılığıyla alışveriş yapıyor.
E-ticaret pazarının hızla büyümesiyle, sahteciler gözlerini e ticaret platformlarına dikmeye başladı. Sahte kıyafetler, çantalar, saatler, mücevherler, aksesuarlar, parfümler, korsan DVD'ler ve CD'ler, ve daha birçok ürün sahte olarak üretilip satılmaya başladı. Bu ürünler sadece tüketicinin kafa karışıklığına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda markanın itibar kaybına ve maddi kayıplara yol açabilir.
E-ticaret sahtecilerinin en yaygın kullandığı dolandırma yöntemlerinden biri, sahte web siteleri oluşturarak müşterileri aldatmaktır. Bu yöntemde, dolandırıcılar meşhur markaların isimlerine benzer veya onlarla çok yakın olan alan adlarını satın alır. Bu alan adları, orijinal markanın adına oldukça benzer görünür, bu da müşterileri yanıltıcı hale getirir.
Bu sahte web siteleri, genellikle orijinal siteyi taklit eden tasarım, logo ve ürün görselleriyle dikkat çeker. Müşterilere güven vermek için SSL sertifikaları kullanabilirler, bu da siteyi güvenli gibi gösterir. Ancak, bu siteler genellikle sahte ürünler satarlar hatta kredi kartı bilgilerine erişim sağlayabilirler. Diğer bir dolandırıcılık yöntemi olan kredi kartı bilgilerinin çalınması, en çok karşılaşılan yöntemlerden biridir. Dolandırıcılar orijinal siteye benzer şekilde ödeme noktası tasarlayıp bilgilerinizi ele geçirebilir. Bunun için dikkat edilmesi gereken noktalar 3D Secure Sistemini kullanmak ve telefonunuzda onay mesajını aktif etmek.
E-ticaret marketi için giderek büyüyen bir tehdit haline gelen sahte ürünler, hem üreticilere hem de tüketicilere geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Bu sorunu çözmeyi amaçlayan CounterFake, gelişmiş yapay zeka altyapısı ile hem tüketicileri hem de üreticileri her geçen gün daha etkili bir şekilde koruyor.